Avrupa'da Lisans ve Yüksek Lisans
Avrupa’daki üniversiteler çok kaliteli bir eğitimi ücretsiz veya düşük eğitim harçları ile vermektedir. Bu nedenle çok sayıda yabancı öğrenci Avrupa ülkelerine eğitim için başvuruda bulunmaktadır.
Avrupa ülkelerine yerleştirme hizmetimiz ağırlıklı olarak yüksek lisans seviyesinde olmasına rağmen, lisans seviyesinde de özellikle eğitim dili İngilizce olan bazı üniversitelere öğrenci yerleştirilmektedir. Avrupa’da, özellikle Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya’da lisans veya yüksek lisans eğitimi düşünen öğrenciler eğer yeterli dil seviyesine sahip değiller ise adı geçen ülkelerdeki dil kurslarında dil yeterlilik sınavlarını verdikten sonra, üniversite eğitimlerine başlamaktadırlar.
Yurt Dışında Lisans ve Yüksek Lisans Yapmanın Ne Gibi Avantajları Vardır?
- Dili yaşayarak öğrenme,
- Hedeflenen eğitime ve bu eğitim sonucunda kazanacaklarınıza oranla oldukça ekonomik olması,
- Alınacak eğitimin sonucunda sahip olacağınız yabancı dil düzeyinizin sadece kâğıt üzerinde bir başarı olarak kalmayıp aynı zamanda pratik olarak da dile hâkim olabilmenizi ve bütün bunları o dili konuştuğunuz ülke insanlarının kültürünü yaşayarak öğrenmiş olmanızı sağlaması,
- Eğitim göreceğiniz ülkede sizin gibi eğitim amaçlı veya farklı amaçlarla bulunan birçok değişik ülkelerden gelen kişilerle tanışıp onların dil ve kültürlerinden fikirler edinebileceğiniz çok geniş bir sosyal çevreye sahip olma şansı,
- Lisans eğitimi sonrasında MBA, Doktora eğitiminizi eğer aynı ülkede veya başka ülkelerde daha kolay tamamlama avantajı.
- Yüksek Lisans eğitimi sonrasında, eğitim alınan ülkenin kurallarına göre 1 – 2 yıl süresince tam zamanlı çalışma izni verilir.
Neden Bizi Seçmelisiniz?
Erasmus Staj, 8 yıllık danışmanlık tecrübesi ve uzman ekibiyle sizlere premium hizmet verme garantisi sunar. 7/24 destek alabileceğiniz iletişim kanalları, ön ödemesiz hizmet ve daha nicesi…
Lisans ve Yüksek Lisans Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Sizlere sunduğumuz Lisans ve Yüksek Lisans hizmeti kapsamınca sosyal medyadan ve web sitemiz üzerinden en çok gelen soruların cevaplarını derledik.
Tavsiye Mektubu nedir?
Tavsiye, bir öğrencinin lisansüstü okul başvurusunu desteklemek için bir profesör veya akıl hocası tarafından yazılan gizli bir mektuptur. Tavsiye, profesörlerin öğrencilerini bir transkript veya GRE puanlarının sıkıcı sunumunu zenginleştirecek şekilde tanıtmasına izin verir. Profesörler, lisansüstü okullara öğrencinin lisans hayatı boyunca akademik performansının yanı sıra sınıftaki varlığı hakkında bir fikir vermek, takım çalışmasına katılımları, liderlik yetenekleri veya profesörleriyle (ve sınıf arkadaşlarıyla) kurdukları genel ilişki gibi konularda yorum yapmak için bu tavsiye mektubunu kullanabilirler. Tavsiye mektuplarının amacı ve maksadı göz önüne alındığında, bunların akademik yetenekleriniz, yazma becerileriniz ve dersi boyunca sizin gösterdiğiniz gelişim, ilerleme, entelektüel ilgi alanlarınız ve araştırma gündeminiz gibi konulara vakıf olan profesörler tarafından yazılmaları önemlidir. Başka bir deyişle, bir profesör tavsiye yazdığı öğrenciyi gerçekten tanıyorsa tavsiye mektupları amacına en iyi şekilde hizmet etmiş olur. Ek olarak, size verdikleri dersler ile akademik yazılarınıza derinlemesine tanıklık etme fırsatı bulan profesörlerin tavsiyelerini almak da aynı derecede önemlidir.
Neden Yüksek Lisans?
Okumayı ve yazmayı seviyorsunuz ve zihnin yaşamı sizin tutkunuz. Belki de kahve ve sigara eşliğinde post-Marksizm üzerine tartışmayı seviyorsunuzdur. Ya da sırf bir sonraki mantıklı adım gibi göründüğü için lisansüstü okula gitmek istiyorsunuz.
Öğrenciler lisansüstü okula her türlü nedenden dolayı başvururlar, çünkü lisansüstü okul pek çok insan için çok çeşitli şey temsil edebilir. İş ve oyun, iş ve boş zaman, profesyonelleşme ve keşif zamanı ve sevilen bir işe adanan emektir. Ancak, lisansüstü eğitim hayatının muğlaklığının avantajları olsa da, aynı zamanda pek çok belirsizlik ve kaygının da kaynağıdır. Ne de olsa, sevgi ile yapılan bir emek de hala bir emektir ve lisansüstü eğitim, sonunda istemeyebileceğiniz ya da isteseniz bile var olmama ihtimali olan bir hedefe doğru uzun bir yürüyüştür.
Bu nedenle, zamanınızı ve belki de paranızı bir lisansüstü eğitim ve akademik kariyere yatırmadan önce çok iyi düşünmelisiniz. Her şeyden önce, hayatınızla ne yapmak istediğinizden emin olmadığınız için lisansüstü okula başvuruyorsanız, bunu tavsiye etmeyiz. Bazıları için, hangi kariyer yoluna götürürse götürsün, lisansüstü okul harika bir deneyim olabilir. Diğerleri için, bu bir acı ve hayal kırıklığı kaynağıdır.
Yine de, tek başınıza ve uzun saatlerce okuyup yazmak ve akademik meslek ve hayatın tüm detayları ile içli dışı olmak oldukça tatmin edici ve değerli deneyimler gibi görünüyorsa, lisansüstü okula gitmelisiniz.
Yüksek Lisans derecesiyle ne yapabilirim?
Kısa cevap: oldukça fazla şey! Lisansüstü eğitimin geleneksel amacı, geleceğin üniversite profesörlerini yetiştirmektir. Ancak, akademik iş piyasasını duymuş olabilirsiniz. Piyasanın genel görünüşü vahim durumda ve neredeyse kırk yıldır öyle. Resmi istatistikler, İngilizce lisansüstü öğrencilerinin yarısından daha azının akademide kadrolu bir iş bulabildiğini gösteriyor, ancak bu istatistikler akademik programlarda gerçekleşen kayıpları (diğer değişle, doktoralarını almadan önce programlarından ayrılan öğrencileri) hesaba katmıyor. Bu durum düzelmeyecek ve önümüzdeki on yılda büyük olasılıkla daha da kötüleşebilir.
Sonuç olarak, lisansüstü öğrencileri giderek artan bir şekilde dikkatlerini, aldıkları dereceyi alternatif kariyer yolları için kullanmaya çevirdi: Editörlerden gazetecilere, girişimcilere, materyal ve dijital arşiv küratörlerine kadar. Bu süreç hala devam ediyor, ancak akademisyenler artık alternatif kariyerlerin en iyi-ikinci seçenek değil, hatta çoğu zaman akademi hayatından daha tatmin edici olduğu konusunda hemfikir.
Lisansüstü okula başvurmadan önce, asla bir üniversite profesörü olamama ihtimaline hazırlıklı olmalısınız. Beşeri bilimlerde doktora sahibi olanlar için açık olan birçok farklı kariyer yolunu ne kadar erken incelerseniz, yüksek lisans eğitiminin hayatınızın verimli ve değerli bir aşaması olma olasılığı o kadar artar.
Maddi destek seçeneklerim nedir?
Birçok lisansüstü eğitim birimi MA programları sayesinde finanse ediliyor, bu sebeple genellikle MA programları PhD programlarından daha pahalıdır. Buna karşın PhD programları genellikle öğrencilere (iş karşılığında) harç muafiyeti ve burslar sunar. Bursunuz karşılığında üstlenmeniz gereken iş yükü (ders verme, yazı düzenleme, profesörlerin araştırma projelerine yardım etme), programa göre değişiklik gösterir. Genelde, “daha iyi” (yani daha üst seviye) programlar daha cömert maddi destek sunar. PhD programları için borca girmemenizi, yalnızca tam harç muafiyeti ve düzgün bir yaşam kalitesine olanak tanıyacak burslar sunan programlara başvurmanızı şiddetle tavsiye ederiz. Başvurduğunuz yerlerin yaşam pahalılığını araştırıp öğrenin ki, okulun bursunun ne kadarını karşılayacağını tahmin edebilesiniz.